Popüler Yayınlar

Sayfalar

9 Temmuz 2009 Perşembe

DOĞU TÜRKİSTAN TÜRKLERİNİN SİYASÎ TARİHİ

DOĞU TÜRKİSTAN TÜRKLERİNİN SİYASÎ TARİHİ

Çin kaynaklarında Hunların torunları olarak gösterilen Uygurlar, bir efsaneye göre Hun hükümdarının kızı ile bir kurttan türemişlerdir. Onlar, V. yüzyılda Orta Asya’nın büyük bir kısmına yayılmış olan Töles boyuna mensup olup, Kao-ch’e (yüksek tekerlekli) adıyla anılıyorlardı. Yao-lo-ko (Yaglaklar), Hu-to-ke (Uturqar), To-lo-wu, Meko-hsi-ch’i, A-wu-ti, Ko-sa, Hu-wu-su, Yüeh-wu-ko (Yagmur-qar), Hsi-yeh-wu (Ayavire) adlı 9 boydan oluşan Uygurlar daha sonra dokuz Oğuzlarla birleşerek On-Uygur adını almışlardır. O çağlarda, Töles boylarının başlarında belirli bir reisleri yoktu ve yerleşik bir hayat yaşamıyorlardı. Göçebe bir hayat süren Töles boyları ata binmede ve ok atmada çok iyiydiler. Toprakları verimsiz olduğu için, daha çok hayvancılıkla meşgul oluyorlardı ve bunun için de atları az, koyun ve sığırları çoktu. (Çandarlıoğlu 1994: 21). Uygur beyleri için “Erkin” unvanı kullanılırdı. I. Göktürk hakanlığının çöküntüye doğru gittiği yıllarda, Uygur beyliği Erkin T’e-kien tarafından idare ediliyordu. Onun ölümünden sonra oğlu P’u-sa başa geçti. P’u-sa, Tarduş başbuğu (I-nan) ile işbirliği yapıp, Kagan Kei-li’nin oğlu kumandasındaki Doğu Göktürk ordusunu mağlup etti (630’a doğru). Onun Erkinliği döneminde Uygurlar kuvvetlenmiş, beylik tamamen nizama girmişti. Uygurlar daha sonra, “Erkin” unvanı yerine “İl-teber” unvanını kullanmaya başladılar. Uygur beyliği İl-teber T’u-mi-tu, onun oğlu P’o-yun ve kız kardeşi zamanında zayıfladı ve sonra da İlteriş Kağan tarafından Göktürklere bağlandı (Kafesoğlu 1989: 25).

Bir süre Göktürk idaresinde yaşayan Uygurlar, yine Göktürklere bağlı yaşayan Karluklar ve Basmıllarla birleşerek, Hakanlığa karşı mücadele başlattılar. Bu mücadeleyi kazanan Uygur, Karluk ve Basmıllar birlikte bir federasyon kurdular; ancak, bu federasyon çok başarılı olamadı ve bir süre sonra dağıldı. Uygurlar mücadelelerinden vazgeçmediler ve 744’de istiklâllerini ilân ettiler. Dokuz boydan oluşan, Kutluğ Bilge Köl Kağan tarafından kurulan Uygur Devleti’nin başkenti Karabalgasun (Ordu Balık) idi. 747’de Kutluğ Bilge Köl Kağan öldükten sonra yerine oğlu Moyunçur (747-759) geçti. Moyunçur zamanında Uygur Devleti ilerledi, yükseldi, sınırları kuzeyde ve kuzeydoğuda Yenisey, Orhun ve Selenga, kuzeybatıda Sayan Dağları, doğuda Ordos ve Gansu, güneydoğuda Kum Derya, Hoten ve Kâşgar’a kadar genişledi (Kâşgarlı 1998: 5).

Başarılı Uygur kağanı Moyunçur 759’da ölünce, yerine oğlu Böğü Kağan geçti. Böğü Kağan’ın hakanlığı çok uzun sürmedi, veziri ile anlaşmazlığa düştü ve onun tarafından öldürüldü. Bu olay, Uygur devletinin zayıflamasına yol açtı. Büyük bir Kırgız ordusu 840’ta Uygur başkenti Ordu Balık’ı ele geçirip Uygur kağanını öldürdü. Kağanları ölen Uygurlar, çeşitli ülkelere göç etmeye başladılar. Kırgızlardan kurtulan 15 Uygur boyu, batıda Karluklara sığındı; bazı Uygur boyları, Doğu Türkistan’daki Turfan ve Kâşgar şehirlerine yerleşti; boylardan bazıları Çin ile Doğu Türkistan arasındaki Gansu bölgesine gitti; 13 boydan meydana gelen dördüncü topluluk Güney Çin’e indi; küçük bir topluluk ise, Moğol kabilelerine sığındı. Doğu Türkistan’a göç eden Uygurlar, ilk başta Turfan ve Beş Balık bölgelerine yerleştiler. Kansu ve çevresine yerleşen Uygur Türkleri, burada daha önceki gibi hâkimiyeti genişletme düşüncesine kapılmamış, büyük siyasî çatışmalara girişmeden, başta Çin Hükûmeti olmak üzere, komşuları ile dostluk ve ticarî münasebetlerini devam ettirerek, “Kengsu Uygur Devleti”ni kurmuşlardır. Doğu Türkistan’ın kuzey ve batı taraflarına göç eden Uygurlar ise, Turfan, Koçu ve Beşbalık dolaylarında, Koçu Uygur Devleti’ni kurdular. Bu devlet 850 yılında kurulmuş ve 1209 yılına kadar yaşamıştır. Devletin yazlık başkenti Beşbalık (Cimsar), kışlık başkenti Koçu (şimdiki Astane Karaguca) idi. Bu Uygurlar, Çin tarihinde “Gavçaŋ Uygurları” (Yüksek Tekerlekli Arabaları olan Uygurlar), Türk tarihinde ise İdikut Uygurları adıyla anılmıştır. Balkaş gölünün güneyi ile Pamir Dağlarının batı taraflarına göç eden Uygurlar da, kendilerinden evvel buraya gelerek yerleşik hayata geçen ve Tibetlilerle olan savaş sırasında Doğu Türkistan’ın güney taraflarına kadar gelen (Kâşgar, Yarkent, Hoten) Uygur Türkleriyle kaynaştılar ve Karluk Türkleriyle birleşerek Karahanlı devletini kurdular. Karahanlı devletini kuran Boka Han, Uygur Türklerindendir (Kâşgarlı 1998: 5).

Uygur Türklerinden Said Han, 1514 yılında Çağatay evlâtlarından hanlık hakkını ele geçirerek Saidiye Uygur Devleti’ni kurdu. Said Han’ın oğlu Abdürreşid Han (1533-1570) devrinde, Uygur Türkleri refah ve huzur içinde yaşadılar. XVII. asrın sonlarında Supi-işanların “Karadağlı”, “Akdağlı” diye ikiye bölünmesi ve Appak Hoca’nın (Hidayetilla İşan) hainliği sonucunda, Doğu Türkistan ve Batı Türkistan’ın kuzeyinde hâkimiyet sürdüren Oyrat Moğolları, 1678’de Saidiye Uygur Devleti’ni istilâ etti. Daha sonra ise, 1758’ de, Oyrat Moğol Devleti’ni istila eden Mançu sülâlesi 1759’da da Doğu Türkistan’ı istilâ etmiştir. 1863’te Doğu Türkistan’ın bütün şehirlerinde Mançu- Çin istilâsına karşı direniş hareketleri başlamış ve aynı yıl, Yakup Bey başkanlığındaki Doğu Türkistan İslâm Devleti kurulmuştur. Osmanlı İmparatorluğu, Rusya ve İngiltere tarafından resmen tanınan bu devlet, 1877 yılında İkinci Mançu-Çin istilâsı karşısında duramamış ve yıkılmıştır. Doğu Türkistan’ı istilâ eden Mançu-Çin komutanı Zozuntan tarafından 1884’te Doğu Türkistan’a “Yeni Toprak” manasına gelen “Şincaŋ” veya “Sinkiaŋ” ismi verilmiştir (Buğra 1987: 475; Alptekin 1983: 21).

İkinci Mançu-Çin dönemi 1911 yılına kadar devam etti. Aynı yıl, Çin’de Mançu Hanedanı devrilmiş ve cumhuriyet ilân edilmiştir. Çin’deki kargaşadan istifade eden bazı umumî valiler Doğu Türkistan’ı sözde Çin’e bağlı, fiilen kendi başlarına idare etmeye başladılar. 1911-1946 arasında Doğu Türkistan’ı zalim Çinli genel valiler idare etti. Onların zulümlerine, haksız ve kanunsuz icraatlarına dayanamayan Uygur Türkleri, Doğu Türkistan’daki diğer Türk boylarının da iştirakiyle iki defa ayaklanıp devlet kurmuşlardır. 1931’de Hoca Niyaz Hacı başkanlığında başlayan millî kurtuluş mücadelesi, 1933’te Doğu Türkistan’da millî bir Hükûmetin kurulmasıyla neticelendi. 12 Kasım 1933 tarihinde Kâşgar’da kurulan Hükûmetin cumhurbaşkanlığına Hoca Niyaz Hacı, başbakanlığına ise, Sabit Damolla getirilmişti; ancak, bu Hükûmet de Çin-Rus işbirliği ve Rusların müdahalesiyle, fazla dayanamayıp dağıldı (Buğra 1952: 29; Kurban 1995: 83).

1944’te İli, Altay ve Çövçek bölgelerinde millî ayaklanmalar oldu ve 12 Kasım 1944’te Doğu Türkistan Cumhuriyeti Hükûmeti kuruldu. Ali Han Töre’nin cumhurbaşkanlığında kurulan Doğu Türkistan Hükûmeti, 1949 yılının sonunda Rus ve Çin iş birliğiyle dağıtıldı. 13.10.1949 tarihinden itibaren Çin’de Çaŋ-Kay-Şek’in ordusunu mağlup eden Kızıl Çin birlikleri Doğu Türkistan'a girdi. 01.10.1955'te Doğu Türkistan’a Şincaŋ Uygur Muhtar Bölgesi adı verildi (Kâşgarlı 1998: 10-12; Alptekin 1970: 15).

KAYNAKÇA

ALPTEKİN, Erkin,. (1983). “Çin’in Doğu Türkistan Siyaseti”, Türk Kültürü, S. 21, Ağustos.

ALPTEKİN, İsa Yusuf. (1970). Doğu Türkistan’da Kızıl Çin Vahşeti, İstanbul.

BUĞRA, M. Emin. (1952). Doğu Türkistan, Tarihî, Coğrafî ve Şimdiki Durumu, İstanbul.

BUĞRA, M. Emin. (1987). Şarkî Türkistan Tarihi, Ankara.

ÇANDARLIOĞLU, Gülçin. (1994). “Tarihte Uygur Devletleri”, Doğu Türkistan’ın Sesi, S.VI, s. 21.

KAFESOĞLU, İbrahim. (1989). “Uygurlar”, Doğu Türkistan’ın Sesi, 25.

KÂŞGARLI, S. Mahmut. (1998). Çağdaş Uygur Türklerinin Edebiyatı, Ankara.

KURBAN, İklil. (1995). Doğu Türkistan İçin Savaş, TTK Yay., Ankara.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Timurtaş hoca, Timurtaş uçar hoca efendi,laik dü,zen,kominist gençler,timur taş hoca mp3,timr taş hoca video izle,yeni sohbetler,deccal,şeytan ,cin,peri,hurafe,yecüc-mecüc,kimdir,yaratılış gayesi,insandaki deha