Allah, Kuran'da iman edenler için iki örnek
kadından bahsetmiştir
Bunlardan biri Hz
Meryem diğeri ise Firavun'un hanımıdır
Kitabın başından bu yana detaylı olarak dikkat çekildiği gibi, Allah Hz
Meryem'in iffetini, Allah'a olan gönülden bağlılığını ve güçlü imanını örnek vermiş ve onu tüm alemlerin kadınlarına üstün kıldığını bildirmiştir
Firavun'un hanımının üstün ahlakını ise Allah Kuran'da şöyle bildirmektedir:Allah, iman edenlere de Firavun'un karısını örnek verdi
Hani demişti ki: "Rabbim bana Kendi Katında, cennette bir ev yap; beni Firavun'dan ve onun yaptıklarından kurtar ve beni o zalimler topluluğundan da kurtar
" (Tahrim Suresi, 11)Allah'ın Kuran'da tüm iman edenler için bir örnek olduğunu bildirdiği Firavun'un hanımı, Mısır'ın hükümranı olan Firavun'un zorba ahlakına en yakından şahit olan, onun inkarda ne kadar ileri giden bir kimse olduğunu, İsrailoğulları'na nasıl bir zulüm uyguladığını çok iyi bilen kişilerden biridir

Allah'ın "


Firavun, gerçekten yeryüzünde büyüklenen bir zorba ve gerçekten ölçüyü taşıranlardandı
" (Yunus Suresi, 83) ayetiyle bildirdiği gibi, Firavun Mısır'da acımasız yöntemleri, zalim karakteri ve halkına uyguladığı şiddet ile tanınan biriydi
Kavminin kadınlarını sağ bırakarak tüm erkek çocuklarını öldürüyor ve halkına dayanılmaz işkenceler uyguluyordu
Tüm Mısır ona aitti; dolayısıyla çok büyük bir zenginlik ve ihtişam içerisinde yaşıyordu
Kimse Firavun'a itiraz edemiyor, ona baş kaldıramıyordu
Kendisinin Mısır'ın ve tüm İsrailoğulları'nın ilahı olduğunu iddia ederek sapkınca büyükleniyordu
Allah, Firavun'a bir uyarıcı, İsrailoğulları'na ise bir kurtarıcı olarak Hz
Musa'yı gönderdi
Hz
Musa, Mısır halkını Allah'ın hak dinine davet ediyor, onları putlara tapmaktan vazgeçip, yalnızca Allah'a kulluk etmeye çağırıyordu
Firavun tüm kavmini olduğu gibi "

Andolsun, benim dışımda bir ilah edinecek olursan, seni mutlaka hapse atacağım
" (Şuara Suresi, 29) sözleriyle Hz
Musa'yı da tehdit etmişti
Onun bu tehditleri ve uyguladığı işkenceler nedeniyle, Allah'ın "Sonunda Musa'ya kendi kavminin bir zürriyetinden (gençlerinden) başka -Firavun ve önde gelen çevresinin kendilerini belalara çarptırmaları korkusuyla- iman eden olmadı

" (Yunus Suresi, 83) ayetiyle bildirdiği gibi, bir kısım gençler dışında Hz
Musa'ya iman eden olmadı
Hz
Musa'nın tebliği karşısında imana gelen Firavun'un emrindeki sihirbazlar ise, bu seçimlerinden dolayı Firavun'un zalim ve şiddet dolu tavırlarıyla karşı karşıya kaldılar:Firavun: "Ben size izin vermeden önce O'na iman ettiniz, öyle mi? Mutlaka bu, halkı burdan sürüp-çıkarmak amacıyla şehirde planladığınız bir tuzaktır
Öyleyse siz (buna karşılık ne yapacağımı) bileceksiniz
Muhakkak ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve hepinizi idam edeceğim
" (Araf Suresi, 123-124)Sihirbazların karşılaştıkları bu acımasız uygulamanın tek sebebinin de yine 'Allah'a iman etmeleri' olduğu bir başka ayette şöyle haber verilmektedir:
Oysa sen, yalnızca, bize geldiğinde Rabbimiz'in ayetlerine inanmamızdan başka bir nedenle bizden intikam almıyorsun
"Rabbimiz, üstümüze sabır yağdır ve bizi Müslüman olarak öldür
" (Araf Suresi, 126)Görüldüğü gibi Firavun'un zalimliği ve kendi hükümranlığını reddederek Allah'a iman eden kimselere olan tavrı çok açık bir şekilde ortadaydı
Ancak hanımı, tüm bunları yakından bilen bir kimse olmasına rağmen, Firavun'un onun imanını öğrendiğinde gösterebileceği tepkiden ve kendisine uygulayabileceği zulümden hiçbir şekilde çekinmemiş, Allah'ın rızasını, sevgisini ve yakınlığını kazanmayı bundan çok daha önemli görmüştür
Bu samimiyeti, Allah'a olan teslimiyeti, zor şartlar altında imanını gizlemek için göstermiş olduğu sabrı ve tevekkülü, Allah sevgisinden kaynaklanan cesareti tüm inananlar için güzel bir örnektir
Bunun yanı sıra, Firavun'un tüm Mısır'ın sahibi olduğu, tüm hazineleri ve nimetleri elinde bulundurduğu da unutulmamalıdır
Firavun'-un hanımı elindeki bu imkanların hiçbirini önemsememiş, imanı, Allah'ın rızasını kazanabilmeyi, O'nun istediği ahlakı yaşayabilmeyi tüm bu dünya nimetlerinden çok daha üstün tutmuştur
Nitekim Allah'a olan duasında da bu samimiyeti çok açık bir şekilde görülmektedir
Dünya hayatında sahip olduğu tüm bu imkanlara rağmen, Allah'tan kendisini Firavun'dan ve onun zalim sisteminden kurtarmasını dilemiş ve kendisine cennette bir ev vermesini istemiştir:

Hani demişti ki: "Rabbim bana Kendi Katında, cennette bir ev yap; beni Firavun'dan ve onun yaptıklarından kurtar ve beni o zalimler topluluğundan da kurtar
" (Tahrim Suresi, 11)Firavun'un hanımı bu üstün ahlakıyla dünya hayatına bağlı olmadığını, asıl olarak Allah'ın rızasını ve cennetini istediğini ortaya koymaktadır
Allah onun bu samimi imanını, tüm müminlere örnek vermiş, onu hem dünya hayatında hem de ahirette üstün kılmıştır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder