Popüler Yayınlar

Sayfalar

8 Temmuz 2009 Çarşamba

Mandacılık ve yeni mandacılık

Mandacılık ve yeni mandacılık

Mustafa Kemal, “…Durumu düzeltmek için mutlaka Avrupa’dan öğüt almak, bütün işleri Avrupa’nın emellerine göre yürütmek, bütün dersleri Avrupa’dan almak gibi birtakım düşünceler belirdi. Oysa hangi bağımsızlık vardır ki, yabancıların öğütleriyle, yabancıların planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir” demektedir.

Bu söz günümüze de ışık tutmaktadır. Günümüzde de bu sözden dersler alınmalıdır.

Dün olduğu gibi bugünde ülkemizi yönetme sorumluluğu alan siyasiler, yönlerini Washington’a ve Brüksel’e çevirmişlerdir.

Bu bir tür mandacılıktır.

Oysa ki Mustafa Kemal Atatürk mandacılığı kesin olarak Sivas Kongresinde reddetmiştir.

O yıllarda iki mandacı cemiyet bulunmaktadır.

Teki İngiliz Muhipleri Cemiyetidir.

Diğeri ise Wilson İlkeleri Cemiyetidir.

Yani bağımsızlık yerine Osmanlıda kimileri İngilizlerin manda yönetimini, kimileri ise Amerikan mandasını istiyorlardı.

Sarayda mandacılar vardı. Osmanlı aydınları içinde mandacılar vardı. Mandacı gazeteciler vardır.

“Biz İstanbul’da kendimiz için Amerikan mandasını ehveni şer olarak görüyoruz” sözleri ile başlayan mektuplar gönderilir Sivas Kongresine...

Oysa ki Amasya Genelgesinde Mustafa Kemal, “ulusun kurtuluşunu yine ulusun azim ve kararı sağlayacaktır” demektedir.

Bir yanda ulusun azim ve kararına güvenenler,

Öte yandan kurtuluşu ABD’de arayanlar...

O günlerde kurtuluşu ulusun azim ve kararında görenler kazanır. Mandacılar kaybeder.

Günümüzde de yeni mandacılık geçerlidir. Yine siyasette, medyada yer almış olan kimileri ülkemizin geleceğini ABD veya AB mandasında görmektedirler.

Ülkemizi yönetenler önemli kararları Washington’a, Brüksel’e, İMF’ye sorarak almaktadırlar.

Beyaz Saray önemlidir. Avrupa Parlamentosu da...

TBMM teskere yetkisini hükümete verir. Hükümetin lideri 5 Kasım Beyaz Saray görüşmeleri ile adım atar.

Siyaset dış merkezlerden kontrol edilir.

Ekonomi de... Bütçemiz İMF’ siz yapılmaz! Zaman zaman Ankara’ya “gözden geçirme” çalışmalarına gelirler.

Bankalarımız yabancılardadır. Borsamız yabancılardadır.

Fabrikalarımız yabancılardadır.

ABD, ekonomiyi yönetsin diye , Derviş’i, Şimşek’i gönderir! Bizde bakan yaparız bu gönderilenleri...

Mustafa Kemal, “…Ülkemizde çok fazla yabancı parası var. Bu paraların desteğinde bir çok propagandalar yapılıyor. Bu yazılanların ve söylenenlerin amacı çok açıktır. Bu propagandalar; ulusal savaşımızı engellemek, ulusal emellerimizin gerçekleşmesini durdurmak ve yurdumuzu ele geçirmek için yapılmaktadır” demektedir.

Şimdi bu sözü alınız ve günümüz için değerlendiriniz. Ne acı değil mi? Sanki söz bugünler için söylenmiş!

Bir kez daha borsayı,bankalarımız, sigorta şirketlerimizi,sanayimizi düşünün. Ayrıca Soros desteklerini düşünün.

Ve düşük kur yüksek faiz sistemi ile gelen sıcak parayı düşünün.

Amaç aynıdır, Dün yapmak istedikleri gibi bugünde, ulusal emellerimizin gerçekleşmesini durdurmak ve yurdumuzu ele geçirmek istemektedirler.

Bir kez daha Mustafa Kemal’in sözlerine bakalım.“…Büyük devletler, şimdiye kadar bize şu veya bu sorunlarda gösterişli yardımlarda bulunuyor görünüyorlar, oysa ekonomik tutsaklıkla bizi felce uğratıyorlardı. Öteden beri, bize bazı şeyler vermiş gibi, bizim haklarımızı tanımış gibi bir durum alırlar, gerçekte ekonomide elimizi kolumuzu bağlarlardı. Bu tutsaklığa katlanan devlet ileri gelenleri hoşnuttu. Çünkü görünüşte azametli bir istikrar sağlamışlardı. Bunlar, ekonomik mahkumiyeti kavrayamamış bedhahlardı.”

Dünde vardı bu bedhahlar, bugünde varlar!

Dün mandacılar vardı. Bu günde yeni mandacılar var. Mustafa Kemal dün mandacıları da yenilgiye uğratarak Türkiye Cumhuriyetini; ulusal egemenlik ve tam bağımsızlık temelinde kurdu.

Bu günde yapılması gereken yeni mandacılardan ülkeyi kurtarmaktı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Timurtaş hoca, Timurtaş uçar hoca efendi,laik dü,zen,kominist gençler,timur taş hoca mp3,timr taş hoca video izle,yeni sohbetler,deccal,şeytan ,cin,peri,hurafe,yecüc-mecüc,kimdir,yaratılış gayesi,insandaki deha